yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mart 2015 Pazartesi

Güzel Hayat Yaşamak İçin İpuçları

Geçen bir günün ardından yine öğrendiklerime yenileri katıldı .Hayat mutlu olmaya dair dip notlarını el altından gönderme becerisine sahip muhteşem bir mucize. Birkaç saate bitecek olan bu ve önce ki günler şunu öğretti bana ;
-Bazen en yakınınızda ki insanlar hislerinizi,sıkıntılarınızı bilemez.Ne hissediyorsanız onu anlatın...
-Aklınızın yatmadığı ve sizi zorlayacak hiçbir duruma evet demeyin.HAYIR demek bazen en büyük kurtarıcıdır.
- Mutlu olmak için kimsenin hayatının düzene girmesini bekleme ...
- Salt olarak birey sensin ,en önemli olan da sensin!
-İnsanlar kendilerine lutfettiğin yaklaşımı hak ettikleri olarak algıladığın da bir adım geriye çekil ve uyar.
- Bazen insanlar tahammül edilmez olur buna bende dahilim o eşek saatler de kimseye yaklaşma.
- Düzen ;yaratıcı zeka, patlayan fikirler ve erdemlerin karşısında olabilir . Bazen sistemin hata mesajı verir. O anlar da özüne dönmek için olumlu düşünmek ve en haşmetli anılardan bir sunum anımsamak gerekir.
-Ve depresyon siz ona kapı araladığınız da kapınızı çalar. Vefasızlıkları, sıkıntıları, korkuları bırakın .Şimdinin , şu anın ve geri gelmeyecek olan dününüzün kıymetiyle anınızı kıymetlendirin.
-Her zorluğun kendine özgü bir yol güzergahı vardır. Ve bu yol güzergahları sizlerin sıradanlaşmamış yanlarınızı ,sıralı düşünme alışkanlığı kazanmamış yaratıcı yanlarınızı tetiklediği sürece kıymetlidir.Zorlukları sizi itekleyen güçlere dönüştürüdüğünüz sürece sorunları aşma beceriniz artar.
-Kaktüsler susuz kaldığında yaşama becerisi gösteren ve gelişen bitkilerdir. Hayata bir kaktüs gibi tutunurken en dikenli zamanlarınız da sevdiklerinizden uzak durun...

Gerisinde dipnotlarımı sonra ki bir zaman yazılmak üzere beynime hapsediyor ve bırakıyorum.Biliyorum ki amnezik düşünme sistemim nasıl olsa bunları unutacak .Ve ben yine içimde ki hümanist yanımı kamuflaj olarak kullanıp kendimi kandıracağım.

19 Nisan 2014 Cumartesi

DERTSİZ İNSAN YOKTUR

         Dert biter mi diye diye yaşarken kendine hiç sorma ! Derdin bittiği görülmüş mü? Yol bitmş, yön bitmiş, aşk bitmişde derdi biten bulunmamış bu fanilikte dünya da.Her ahmak bir başkasını dertsiz sanır. Oysa dertsiz kul yoktur bu cihan da. Büyüğün büyüdükçe ödediği bedellerin derdi , küçüğün  küçüldükçe büyüyen dertleri vardır. Ahmaklar hep başkasını dertsiz sandığındna beri ,bu kez de Allah'ın tek dertli kulu benim diye dertlenirler. Sanma bu alem de  rahat,huzur ve sükun içinde mutluluğu satın almış gibi tepe tepe kullananlar var. Kimse dertsiz kalamaz unutma.
     
        Dert insanın gönlünü pişirir mayasız bir çörek gibi. Dünyalıktan hevesini kırar gözünün açlığını siler. Erkek adamın saçına aklar gözüne gizlenmiş acılar yerleştirir. Kadın kısmı  kocar dertlendikçe olduğundan yaşlı gösterir. Acıya çok tahammül eden insanlarda tecrübe birikir. Bilirler ki herşey geçicidir ,her şey fanidir. Öyle ise elde kalmayacaklar için bu çırpınış niye? Bu debelenme hangi gerekçeyle?

         Ev al ,araba al,arsa al,al babam al...Nereye götüreceksin  ?
      
        Bu sebepledir ki acıya tahammül etmeyi keşfeden insanlar dertlenip kara kara düşünmezler .Her zorluğun altından kalkabilecek iradi gücü içlerin de yaratırlar. Bu durumlarının , dertlerin geçip geriye sadece zihinde anlardan parçalar olarak kalabileceğini bilirler. İnsanlar kendileriyle ilgili önemli kararlar verecekken bu sebepledir ki dertli , kederli , tasavvurlarının zayıfladığı anlar da hayati karar vermekten kaçınmalıdır. Çünkü bilinçaltın da bir mekanizma vardır ki kişi, bazen kendini batırmak için umursuzca çabalar. Sağlıklı düşünce geliştirdiği zamanlarda ki yaklaşım yerine bile bile lades der.
      
        Dertlendiğiniz de hatırlayın ki herşey geçecek ve sadece siz kalacaksınız. Kalıcı olan önemlidir. Öyleyse dertlenmeyelim ,derde düşüncede kaçınmadan yüzleşelim kendimizle. İşte bu açıdan bakışla  çözüm başlar...