insan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
insan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mart 2014 Pazartesi

İNSANLAR HER ZAMAN HATA YAPAR?

Hata yapmak insani bir olgudur. Hata yapabilirsiniz !

Özür dilemek daha insani bir olgudur , hata yaptığınız da sağlıklı iletişim adına özür dilemeyi bilmelisiniz. Beşeri ilişkilerimiz de ; dostluk,arkadaşlık,iş ilişkileri hatalarımızı geçici yaptırımlarla ya telafi ederiz ya da en olası iletişimimizi keseriz. Fakat işlevsel anlam da ,aile ilişkilerimiz de yaklaşımsal, davranışsal sorunlar olduğun da iletişim kesmek en uzak ihtimaldir. Yaşam gayemiz de aileden ve sevilenlerden uzak bir yaşama formu beynimiz de kodlu değildir, dolayısıyle en uzak ihtimaldir .Hata yapan, yanılgıya düşen  yaptığı yanlış eylemi fark etmedikçe telafi söz konusu olmaz. Farkındalığın olmadığı durumlar da;  düzeltici geri dönüşün olması imkansız olasılıklarına kalmıştır.

Ailevi konular da ki ilişkiler de iletişimin doğru temellenmesi ve gelişmesi adına sorunları yüzyüze ve gerçekçil bir yaklaşımla konuşmak gerekir. Eğer iletişimi kuranlar arasın da seçici algı yaratılırsa kanal açma çalışması olumsuzlaşır . Gerçekçil yaklaşımdan uzaklaşıldığı için  konuşma kişinin faydalanacağı  subejektif biçime dönüşür ve amacından uzaklaşır. Sonuç yine başarısız bir iletişimdir.Bu paragrafta anlattığım olması gereken kaliteli bir iletişimin  temel gereksinimleridir .Olması gerekenler kadar iletişim de olmaması gerekenler vardır ki ; subjektiflik ve bahsettiğimiz seçici algılama bunların başın da gelir .

Doğru iletişim de suçlayan , tenkit eden , kişinin egosunu yere vuran cümleler , kelimeler yerine ; olumlamalı cümlelerin arasına sıkıştırılmış salt yanlışı belirten cümleler kurulur. Olumluların arasın da kalan olumsuz cümle kişinin algılaması istenen yönü ya da davranışıyla ilgilidir.Bilinç altına  gönderilen  mesaj da direkt olarak olumsuz yönün törpülenmesi istemidir. Bu iletişimin en temel yaklaşımlarından biridir. Kişi verilen mesajı doğru analitik ile değerlendirebilirse iletişim adına büyük bir adım atar .İletiyi algılar, içeriğinde ki kodlu mesaj (yani istenmeyen özellik)  kısmını alır . Bunun en hızlı geri dönüşümleri sözlü onamalar ya da kendini yenileme ile ilgili sözsel dönüşlerdir. Eğer iletişmekte sıkıntı çektiğiniz aile fertleri varsa  bu tavsiyemi denemeniz hiçbirşey kaybettirmeyecektir. Deneyin faydasını mutlaka göreceksiniz...Deneyimlerinizi, ya da anlayamadığınız hususları  lütfen ufak ya da büyük diye sınıflandırmadan  yazının altında ki yorum bölümünden benimle paylaşın.

21 Mart 2014 Cuma

HER İNSAN BİR DÜNYADIR



Evren ,sonsuz  bir enerji kaynağı aynı zaman da  bu enerjilerin yayılım mekanizmasıdır. İnsanlar, ağaçlar, hayvanlar, bitkiler , dağlar ,nehirler ve eşyaların tümü enerji alıp enerji verirler. Sonsuz evren kavramında  sonun ne kadar olduğunu tahmin edemediğimiz  bir bilinmezlik hali mevcuttur.İnsanların dünyaları bildikleriyle  sınırlıdır .Bu sebepledir ki insan beyni de kendi başına bir  dünyadır.

Beynin anatomik yapısınında dünyanın şekliyle  birerbir  örtüştüğünü iddia eden bilim adamları var. Hepimiz  kafatasımızın içinde  birer dünya taşıdığımız için olsa gerek her  saniye binlerce şey düşünür,aklımızdan geçirir ,bir ya da  birkaç konu üzerinde  düşünme eylemimizi yoğunlaştırırız .Düşünmelerimizin odaklanması olayına  genel anlamda  DİKKAT diyoruz.Dikkat eksikliği denilen durum; her saniyenin onda  birinden daha az zamanda beynimizde  beliren düşüncelerden  birinin öne alınarak üzerine yoğunlaşılamamasıyla ortaya çıkan durumdur.

Gündelik yaşam içerisinde  pek çok aktivite  yaparız.Aktiviteler  vucudumuzda  kimyasal değişiklikler yapar.Bu kimyasal değişimler anatomik olarak faydalı ya da zararlıdır.Fakat  aynı aktivitelerin ruhsal etkileri de  vardır . Dans eden, spor ve egzersiz yapan, resim yapan ,şarkı söyleyen bir insanın mutsuzluğundan söz edebilirmiyiz?

İnsanlar  kendilerini mutlu eden aktiviteleri gerçekleştirirler. Kimse  keyif almadığı bir  durumun içerisinde  kalmak  istemez. Bu sebeple  hobi kavramı ortaya çıkar. Keyf aldıklarımız  bizi dinlendiren ,geliştiren , düşündüren,çözüm yeteneğimizi artıran ,motive eden,  yaşamın kendisine karşı olumlu tavırlar geliştirmemize  yardımcı olan unsurlardır. Bu sebeple  hobiler  ediniriz .Hobiler ,yaşamak kavramından en temel anlamda  aldığımız ruhsal lezzetleri artırır.Ruhsal lezzetleri alan insanlar  daha sevecen yaklaşır hayatın tüm getirdiklerine.